Akşener: Aşık olursak seçmen saçımızı yolar
DUVAR-İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Biz o masadan kalkmayız. Birbirimize düşersek, inadına yanlışsa hepimiz saçımızı seçmek zorunda kalırız” dedi.
Meral Akşener, Habertürk’te Serap Belet ve Kürşad Oğuz’un sorularını yanıtladı.
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
EN GÜÇLÜ YER SELÇUKLU COĞRAFYASIDIR: “ Çok uzun zamandır ayrı ayrı çalışıyoruz. Tüm anket şirketlerine sonsuz saygım var. Farklı yöntemler kullandıkları için farklı sonuçlar çıkıyor. Bu vesileyle olumlu ya da olumsuz bir açıklama yaptığım doğru değildir. 6 şirketten oluşan bir küme üyesiyiz. Onlarla özel olarak çalışmıyoruz. Biz de oradan gelen veriler ve sorular üzerinden kendimizi değerlendiriyoruz. Bir de butik firma ile taşra çalışmalarımız var. Mesela 45 il yaptığımız zaman 35-40 bin civarında denek ile yapıyoruz. Her ilçenin sonu ve ilin sonuçları hesaplanarak. İlçe, il, nüfus bazında hangi zilin çalacağını anladığımız çalışma şeklidir. Türkiye geneli için sonuç çok farklı; Batı ve Orta Anadolu’da gerçekten bizi sevindirecek gelişmeler var. Ben buna Selçuklu coğrafyası diyorum. En sıkıntılı yer Selçuklu coğrafyasıdır. Giderek burada ipin ucu kaybolunca, isnadlarda iftiralar fazla ileri gidince tam tersine döner. Eleştiride sorun yok; iftiradan bahsediyorum. Olmadığım hiçbir şey kalmadı. İftiralar, ağır şeyler, en kolayından dış güçlere kadar. Orada ipin ucu kaybolunca gerçek sana döner, seçmenin kendisi gelir. Batı illerinde çok yüksektir. Mesela İstanbul’da 8.1 ile 8 milletvekilimiz vardı. Şu anda 6-5-6 gibi görünüyor. yüzde 14.5 ile Şu anda İzmir’de CHP’nin sabit seçmeni var. AK Parti 10 puan geriledi. Şu anda ikinci partiyiz. Bursa, Balıkesir, Aydın’da da benzer durum. Mersin’de 4 milletvekili olacak. Adana, Antalya, Muğla gibi. Konya sıkıntılı yerlerden biri. Kayseri’de, Erzurum’da, Sivas’ta, Malatya’da, Elazığ’da rahatlıkla milletvekili seçeceğiz. Maraş’ta oylarımız önemli ölçüde arttı. Bu oylar AK Parti yüklü olarak bize geliyor. 7.3 civarında MHP’den bize geldi. AK Parti’den 7’den fazla oy MHP’ye gitti.
HDP OYLARINI CHP’YE TALEP EDİYORUM: CHP seçmeni şehirli, sorgulayan, laik, orta sınıf seçmendir. Çok sorgulayan ve takip eden seçmenler. Kendi partisini çok eleştiren seçmenler. İstikrarlı ve sadık bir seçmen. Bu kesinlikle hükümetin gitmesini isteyen bir seçmen. Her yeni kurulan partiyi alkışlayan bir seçmen. Size çok hızlı bir şey söyleyeyim. Bir akademisyen olarak, bir bilim insanı olarak konuşuyorum, bir siyasetçi olarak konuşuyorum. Hep söylenir, ‘CHP seçmeni HDP baraj altında kalmasın diye HDP’ye oy verir’. ‘Yeni kurulan partiye verebilirim’ diyor. Ama iş sandığa gelince kendi partisine oy veriyor. HDP’nin CHP’ye oy verdiğini iddia ediyorum. Çünkü HDP seçmeni laik SHP’li seçmendir. HDP’nin geçmişte SHP’li seçmeni var. ANAP ve DYP’nin muhafazakar seçmeni, Türk ya da Kürt, AK Parti’deydi. ANAP ve DYP’li laik seçmen batı illeri, Akdeniz ve Trakya’da CHP’den CHP’ye geçti. Bu tamamen bilimseldir.
TÜM SAÇLARIMIZI TIRAŞ EDER: Birisi bir şey söylüyor, bir genelleme haline geldiğini görüyorum. Hikmet Sami Türk bey zamanından üst düzey bir Adalet Bakanlığı yetkilisinden duydum. Bakana ait 17 bin çözülmemiş belge var. Ekonomi ile ilgili belgeler içerir. Bir yıl sonra herkes 17.500 faili meçhul cinayetten bahsetmeye başladı. Allah’ın bir kulu onu düzeltmedi. İçişleri Bakanı olduğum dönemde teröre yönelik bir ölçü sarf edildi. Hükümet değişti, başka bir hükümet değişti, o dönemin Adalet Bakanı birdenbire milyarlarca dolarlık bir rakam çıkardı. O da yanılıyor. Geriye dönecek olursak, masanın belirleyeceği kişi herhangi bir siyasi partinin genel başkanı ise o partinin oylarının uçacağı kanaati var. Bu birdenbire oldu. Bu konuda herhangi bir araştırma görmedim. Benim işim çalışmak. 2,5 yıldır seyahat ediyorum. Bunu her zaman kim yapabilir? Projelerin tamamı oradan elde edilen veriler ışığında hazırlanır. İnat uğruna o masanın seçmeni yanılırsa, birbirimize düşersek o zaman hepimiz saçımızı seçmek zorunda kalacağız!
SEÇİMİN YERİNDE KALACAĞINI SÖYLEMEK ÇILGINLIKTIR: Üzerimizde bir şey var. Sayın Erdoğan bizi sürekli davet ediyor. Muhalefetin insan olduğunu savunana kanaat önderi diyelim. Bize fikir veren herkesten Allah razı olsun. Bu arkadaşlarım her dakika kalkıp hızla gideceğimi düşünüyorlar. Oy vermeye en sadık partiyiz. Milliyetçiliği olan çok sorgulayıcı bir şehirli seçmen. Hem muhafazakarların hem de laiklerin ortada olduğu bir seçim bölgesi. Bir de hayatını muhafazakar değerler üzerine kuran seçmenlerimiz var. İki tarafın da istediği bir şey var; mantıklı. Makul dil, makul analiz, makul duruş. Beklendiği gibi, havayı düzelttiğimiz gibi üflenir. Seçmenlere hakaret ediyorum çünkü sıfır bilgileri var çünkü o seçmenle hiç çalışmadılar. Diyelim ki Akşener tüketimi, seçmen kalıyor, böyle bir durum yok. Kimine göre 16,5, kimine göre 18,5 ise batı illerinde çok yüksek. Neden davet edildik? Bu seçmene davetliyiz. O seçmenin yerinde kalacağını söylemek aptalca. Yüzde 16 diyelim veya 18.7’yi taban kabul edelim. Yüzde 9 oyunundan bahsetmek yanlış. Bu seçmene saygısızlıktır.
SIRADAN ARABA VE SIRADAN AYAKKABI OLAN GENÇLERİ İSTEMİYORUM: O masadan ayrılmayacağız. 20 yıldır Sayın Erdoğan’ın davetine davet edildim. 2001 yılında Sayın Erdoğan beni davet etti. Bir yola gitmeye çalıştık, ilkelerime uymadığını gördüm, ayrıldık. Sonra tekrar davet edildik, hayır dedim. Partimizi kurduk, 2017’den beri zaman zaman davet edildik. Sayın Erdoğan’a pek cevap yok mu? Sayın Erdoğan yandaşlarını güçlü kılıyor, ben milletin zengin olmasını istiyorum, Sayın Erdoğan tek adam sistemini istiyor, ben halkın mükemmel olmasını istiyorum. Sayın Erdoğan tiranlıktan yana, ben özgürlükten yanayım. Her kelimeyi düşünmeni istemiyorum. Demokrasinin olduğu, bizim gibilerin buradan eleştirilip düzeltilebildiği bir Türkiye istiyorum. Enes, Ecrin ve Furkanların garip arabaları, garip ayakkabıları olan, 3, 4 yaşında kemiklerinin sayıldığı, buzdolapları bozuk evlerin olmadığı, hoşafların, mercimek çorbasının olmadığı o gençler olsun istemiyorum. Devlette okuyan 15.1 milyon öğrencinin yemeklerinin devlet tarafından ücretsiz karşılanmasını istiyorum.
CUMHURİYET İTTİFAK OYUN MASASI: Belediyenin tablet dağıttığını ama taraftarın çocuklarına verildiğini söyleyen Oktayları gördüm. Ağrı, Aydın, Van’dan bahsediyorum. Ben internetin her eve bedava verilmesi gerektiğine inananlardanım. Birinin nefesinin açlık koktuğuna inanıyorum. Bunu bir kumar masası olarak düşünürsek, benim tabirimle Sayın Erdoğan arabasıyla oraya gidiyor. Sayın Erdoğan beni kumar masasına davet ediyor demiyor. Cumhur İttifakı’nın oluşturduğu sendikaya anlayış olarak kumar masası diyorum. Bunun yanlış olduğunu söylüyorum.
ERDOĞAN ÖZEL BİRİSİNİ GÖNDERMEDİ: Sayın Erdoğan bana özel birini gönderdi demiyorum. Olursa söylerim Böyle bir durum yok. Ancak diyelim ki x kişi ‘dostlar, bu ikisi bir araya gelsin, Türkiye’de rahatlık olur’ diye görev üstlenenler var. Bir Başkanın bir siyasi partinin lideriyle halka açık ve şeffaf bir toplantı talep etmesinde bir sakınca yoktur. Sadece bizim için değil, tüm partilerin liderleri için. Sayın Erdoğan’ı çok eleştiririm ama sonuçta o bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Keşke bizim Cumhurbaşkanımız olsa. Ama ben Cumhurbaşkanlığı makamının bir saygı bedeli olduğunu düşünenlerdenim. O gün Cumhurbaşkanlığı bizdeydi. İki binamız vardı. O binada odası olan arkadaşlarla yaptık. Yoksa Cumhurbaşkanlığı Divanı ile aldırırdık” dedi.
ENGİN ALTAY’IN SÖYLEDİĞİNİ DE YANLIŞ BULDUM: Partimizin hiçbir üyesi beni bir TV programında arayıp, bırakın sormak bir şeyiniz var mı diye sormuyor. Her birimiz başka bölgelerden geldik. İçinde bulunduğumuz siyasi partilerin neresinde yer alacağınızı, hatta televizyona çıkma teklifinizi bile sormak zorunda kaldık. Bu travmatik sebeplerden dolayı partimizin özelliği, partinin genel çerçevesi dışına çıkmadan, kişilerin düşüncelerini özgürce ifade edebilmesidir. Yavuz Bey düşüncesini söylemekte serbesttir. Bugüne kadar hep bunu yaptı. Mesele sadece Sayın Kılıçdaroğlu değil. Her bahiste televizyonda beni eleştiriyor Ağırailoğlu Bey. Kendi görüşüdür, bu fikirler DÜZGÜN Partisi’nin görüşleri diye ileri sürülemez.
Ben de Engin Altay’ın konuşmasını yanlış buldum. Yavuz Bey’i tanıyorum. Keşke yapmasaydı. Paylaşmam. Bu konuyu bu kadar uzun zaman önce konuşmayı doğru bulmuyorum. O fikirleri ona ben söyletmedim, o fikirleri söylediyse sorun yok ve bu benim için kendi görüşü. CHP’de fikrini beyan eden çok insan var. Bizden de bahsediliyor. Ama Sayın Kılıçdaroğlu’ndan kulağını çekmesi istenmiyor. Dolayısıyla Engin Bey’in yaptığı yanlıştır. Biz siyasi partiyiz, geçmiş uygulamaları beğenmediğimiz için siyasi parti kurduk.
BİR ÇALIŞMA DAHA : Adaylardan bu kadar bahsetmenin yanlış olduğunu düşünmüyorum. Çünkü o masada adaylarla ilgili tek kelime yok. 6 siyasi partinin genel başkanları, yöneticileri ve üyeleri hepimizin cumhurbaşkanı adayı olmamızı istiyor, bu normal. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Babacan, Sayın Davutoğlu, Sayın Uysal, Sayın Karamollaoğlu ve benim aday olmamı istiyorlar. Bu normal. Cumhur İttifakı her zaman adaylık masasını karıştırıyor. Daha önce Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem üzerinde çalıştık. Bunu herkese açık olarak paylaştık. Geri bildirimlerle tekrar düzenliyoruz. Sonra iade edildi, anayasaya uygulanmaya çalışıldı. Bir konu daha üzerinde çalışılıyor. Aday olduğumuz gün.
SEÇİM KARARINI PAZARTESİ GÜNÜ ALSINLAR, ADAYIMIZI SALI GÜNÜ AÇIKLAYALIM: Sayın Erdoğan ve arkadaşlarına sesleniyorum; Pazartesi seçim kararı versinler, salı adayımızı açıklayalım. DÜZGÜN Partisi olarak Macaristan seçimlerini de inceledik. Biz öğrenen bir organizasyonuz. İşimiz de aday göstereceğimiz arkadaşımızın elinde. O da imzalayacak. Diyelim ki sizi aday gösterdik. Senden ne istediğimizi bilerek geleceksin. Bir sistem arızası ile sonuca vardık. Ortak noktalarımız üzerinde birleşebiliriz, farklılıklarımıza saygı duyarız. Ekonomist arkadaşlarımız 9 elementle başlayıp 72 konuya yöneldiler. Aday olacak arkadaşımızın seçim beyannamesini, vaatlerini, programını ve projelerini hazırlıyor. Muhtemelen Aralık sonu. Bahsettiğim çalışmada ekonomi, eğitim ve hukuk konusunda diğer taraflarla ortak görüşlere sahibiz. Rastgele partiniz değil, hepimiz.
PARTİDEN İSTİFA ETTİM SÖYLEDİ: Çok saygı duyduğum DEVA Partili arkadaşımız ‘Hüseyin Baş gelirse partiden istifa ederim’ dedi. Saygı duydum, ağzımı açmadım. Hüseyin Baş beyefendinin teklifini o masaya ilettim. Çok güzel çıktı. ‘Çalışıyoruz sıfırdan arkadaş olması sıkıntı yaratabilir ama arkadaşlarımız başka taraflarla işbirliği yapabilir’ denildi.
ÜÇÜMÜZ BİRLİKTE YEMEK YEMİŞTİR: Ulus İttifakı 2018 4 parti var. 2019 yılında iki partili 31 Mart yolunda bir seçim ittifakı var. Ardından Sayın Kılıçdaroğlu’nun konutunun mülkiyeti ile ilgili bizimle ilk temasa geçen Davutoğlu oldu. Gelip bizimle konuştu. Benimle, Kılıçdaroğlu Bey’le ayrı ayrı, sonra üçümüz halk arasında yemek yedik. Sayın Kılıçdaroğlu bu kez 6 siyasi partiyi davet etti.
EKREM BEY’İN ADAYLIĞINDAN HABERİM YOKTU : İstanbul’u almak benim için özel bir hedefti. Bursa’nın alınması da aynı. Ekrem Bey’in adaylığından haberim yoktu. Onu tanımıyordum. Sonunda ona kesinlikle alacağımızı söyledim. Bu arada gazeteciler ve CHP’lilerle de tezler yaptım. Kazanacağıma inandım. 13. Başkan, Altı Tablo tarafından aday gösterilen kişi olacaktır. Bunu bir kenara bıraktık. Kemal Bey bizi davet etti. Oturup izledik. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ortaya çıktı. Kemal Bey bana ‘Hanımefendi’ dedi. Meral, yapabilirsin’. Bunun da bir hiyerarşi oluşturduğunu düşünüyorum. Alfabetik sırayla yapalım dedim. İhalenin sahibi CHP’dir. Ardından DEVA, Demokrat Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisi.
İSİM FERAGATNAMESİ: Altı Levha’nın başkanını seçme kararını Kemal Bey verdi. Kemal Bey, bu adayın Altı Levha’dan çıkacağına dair tavrı, sözü, duruşu verdi. Eylül 2021’de Halk TV’de ‘Cumhurbaşkanı adayı değilim’ demişti. Altı Masa’da her insanın aday olma hakkı ve heyecanı vardır. Buna feragat denir. Ama 31 Mart’ta o masada oturup bu metropolleri almak için ‘bu senin’ diyebilmek bir fedakarlıktır. Ancak ‘Cumhurbaşkanı adayı değilim’ demek benim için bir feragattir.
AĞIZIMIZI, BURNUMUZU, KANIMIZI KURDUK: Partimiz beni cumhurbaşkanlığına aday göstermek için kurulmadı. Türkiye’de en büyük zorluklarla, en büyük zorluklarla bir parti kurduk, demokrasinin önündeki engelleri yıktık. 2017 referandumunda bireysel olarak nasıl çalıştığımızı biliyor musunuz? Herkes kendi parasını harcıyor. Keşke o referandumda söylediklerimiz yanlış olsaydı. Her şey oldu. Bu parti Meral Akşener’i cumhurbaşkanı seçecek parti değil. Bu ülkeyi ‘biz daha layıkıyla yönetebiliriz’ diyerek kurulmuş bir siyasi partidir.”